Bu sefer oldu, şeytanın bacağını siktim attım. En sonunda birinden gerçekten hoşlandım. Yıllar sonra eridi buzlar, bahar geldi dedim ama yanıldım, sağ olsun Ceno kız uyandırdı beni rüyadan. Ulan ben birinden hoşlanmamışım. Akılsız kafamı sikeyim, gitmişim Ege'li eski sevgilimin kopyasına hoşlanmışım. Ne yapıyorum ben, bu doğru bir şey değil. Hakkını yemeyeyim adam zeki, yakışıklı, hoş biri ama yaramaz biri aynı zamanda zaten işe yarar olsa eski sevgilim huylu biri olmazdı.
Bu pezevenk bana o kadar yakın geldi ki ''ben bi yerden tanıyom bunu yeaa'' oldum. Aslında güzel zamanlarda geçirdik ama hepsi sadece benim anlam yüklemelerimdi yada bazıları gerçekten güzeldi. Hatırlıyorum, her kendimden uzaklaştırmak istediğimde daha fazla yakınlaşmak istediğini. Mesajlarına cevap vermediğim de bokunu çıkarana kadar aradığını ama biliyordum, özel değildi. Özel olmadığı için onunla yaşadığım şeyleri de yazmadım buraya.
Biliyordum kalıcı değildi. Bende kalamazdım onunla, bir sürü bok çıkarırdım. Ne bileyim kalan date ler bizim olsun. Aklım başıma geldi ve bu işe dur dedim. İyi mi ettim ? bilmiyorum.
Arada tutku var, onun deyimiyle challenge varmış (aslında bu meydan okuma benim ruhumda var) eğleniyorduk, yemek yiyorduk, iyi güzel ama bayat gibiydi. Tanıyordum sanki onu ve yine kafamdaki sikik ses ''hadi yürü git yoluna oğlum'' dedi. Aramızda geçen küçük flörtte, film sahnesi kıvamında zamanlar oldu. Bunlardan sadece birini yazacağım (egomu en çok tatmin edeni)
Bununla böyle en cicim zamanımız, bu bana bebik diyor. Sinir olmam lazım ama bu öyle bir piç ki yavşak olmak bile yakışıyor. Ailemle bir yere gitmiştik, gece yarısı döndük. Bu görüşelim uyuma diye ısrar ediyor, kendisi Kadıköy'de arkadaşlarıyla içiyor o saatte. Tamam görüşelim ama saat üç'ten önce gel dedim. Bir yandan da şeyi düşüyorum, ''bu pezevenkle neden hep gece görüşüyoruz acaba yalnız hissettiği için mi benimle görüşüyor'' diye kuruyorum kafamda. Saat oldu gece sabahın beşi, bana mesaj attı ''hazırlan alayım seni'' bende ''yok gelme bu saatte, eve yalnız dönmemek için benimle görüşmek istiyorsun, ben istemiyorum'' dedim. Bu evi bildiği için geldi arabayla kapının önünde bekliyor, bende balkondayım ama inat ettim bir kere sikseler gitmem onunla.
On beş dakika yazıştık, adam tam piç. Git diyorum buda bana ''sokağı satın mı aldın, tapusu sende mi istediğim yere park ederim'' diyor, öğlen buluşalım diyorum ''öğlen olana kadar arabanın içinde uyurum, burada beklerim'' diyor. İnadımdan dönmedim sonra fazla naz aşık usandırdı bastı gitti. İleride köşeyi dönerken bizim balkona baktı, gördük birbirimizi pezevenk sanırsın Özcan Deniz gaza kökledi patinaj çekerek gitti. Sonra üç gün geçtikten sonra yazdı ''nbr bebik'' diye ama artık sınırları biliyordu. Yazınca fark ettim bildiğin karı nazı yapmışım aq ama olay o kadar feminen değil lan, sikerim sizin fesat beyninizi. Şimdi ben tatlı, yakışıklı bir üniversiteli genç olduğum ve güçlü, kariyerli adamlardan hoşlandığımdan yön veren yada kotaran taraf hep karşımdaki kişi oluyor. Bu yüzden artık kimseyle duygusal yakınlık kuramıyorum çünkü güvenmiyorum, inanmıyorum. Egeli deki gibi olacak zannediyorum. Gücün başkasında olmasını istemiyorum.
Acaba ''güç bende artıkkkk'' diye bağırsam işe yarar mı?