Hay maşallah başlığa, hareketli fotoğrafa bak. Arabesk kezban kız bloğuna çevirdim bloğumu.
Haziran'dan beri taktım Muhteşem Yüzyıl'a en baştan izliyorum daha önceden Vahide Gördüm diziye başlayınca izlemeye başlamıştım.
Bir sahne var hatta en sevdiğim o, çıkıyor haremin balkonuna ''harem ne ki dünya'yı ben yöneticem'' diyor... heyttt bea yürü Hürrem kim tutar seni, Süleyman'nın boynuna geçirmişsin ipi dünyâ'nın amına bile korsun, koy tabi seviyorum böyle kadere karşı gelen insanları, içindeki isyanı, öfkeyi ama sevmeye aç olmalarını yani benim gibi sanırım.
Bu Egeli'ye iş yerinde çok sevildiğinden dolayı Şehzade Mustafa derlerdi, bazı şeyler değişti bu yükseldi Süleymanlığını ilan etti, bunun evinde bavulumu hazırlarken yanına geldi elinde Kanuni'nin
küçük heykeliyle ''al bunu, İstanbul'a götür. Sana en değerli olanı veriyorum. Bu adam dünyayı yönetmiş ama onu da bir kişi yönetmiş, çok yoruluyorum iş yerin de bir sürü kişi ile uğraşıyorum. Bana huzur ver evimde, hayatımda sende beni yönet'' demişti.
Daha sonra, bu yıl yani geri verdim ona bu heykeli, artık temsil ettiği bir şey kalmadı. Mühür bende değil artık. O kanuni heykeli bendeyken Hürrem heykeli almıştım yanına, şimdi odamda en tepe rafta duruyor, tek başına...
Bugün konuştuk kuyruğu dik tutuyor güya, yeni bakımlı halinin fotolarını atıyor ama görseniz sinan akçıl olmuş aq.
Ulan mal senin mayan belli giy takımı tak gözlüğünü kasıl birazcık, saçları da jölele olsun bitsin niye kasıyorsun. Bana ne yaptın, ne ettin okul bitti falan diye sormadı bile çünkü biliyor ve gurur yapıyor. Kıskanıyor demiyorum, yediremiyor başarımı.
Yazanın başında demiştim ya kadere karşı gelenler diye, bugün yani 10 kasım benim yaşadığım en kötü günün yıl dönümü.
O dibe vurmuş yalnız, acı çeken çocuk şimdi iyi durumda ve sonuna kadar hak ediyorum.
Emek ettim, inandım ve karşılığını aldım...
Şimdi ben söylüyorum ''daha bu ne ki dünyayı ben yöneticem''
tabi ki dünyayı falan yönetmicem, anca ıkınarak ilk önce araba falan alırım,
çok yolum var zaten. Benim burada vurguladığım meydan okumak, hırs, o dibe vurmuş çocuktan güçlü bir adam yaratmak.
Kendime verdiğim her sözü tutucam!!!
daha şimdiden yalnız kaldım, en yakın arkadaşımla bile aram açıldı.
Elimde seçenekler yok, çareler yok.
Bu yüzden bu yoldan gidiyorum,
ilk defa Egeli'ye karşı baskın geldim. Bunu da üzerine basa basa yaptım, bunu hak ettim.
Sonraki zamanlarda daha çok sürüneceğim ve bir bu kadar yolum yine var.
Yüz üstü yapışıcam, işler boka saracak belki ama ''you will never know''
O günün yıldönümünde başım dik, biraz kibirli, gururla olduğum yerden ona bakmak çok iyi oldu.
Dünyanın en büyük şirketlerinden birine kapak attım, çok şey getirecek bu bana.
Allahım çok kibirleniyorsam affet beni.
Canım çok yandı, isyan ettim ama inanmaktan vazgeçmedim.
Elimden geldiğince hareketlerime yansıtmıyorum bunu ve artık affetmeyi öğrenmek istiyorum.
Yalnızlığı kabullendim, bu yaşta kabullenmek kolay sanırım.
Huzur dolu, günlük sorunlardan ve canımı yakan insanlardan uzak bir hayat kurmak istiyorum.
Lütfen bana yardım et...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder