Zincirlerimden kurtuldum, yapmam gerekenleri yaptım ve kıyı köşe hayatıma arkamı yaslayıp ''ne günlerdi beaa'' diyebilirim. Siktiğimin okulu bitti daha ne olsun sonra staj denen zırvaları da yaptım. Türkiye hatta dünyanın en daşşaklı şirkerlerinde çapsız stajer hayatıma son verdim. Profesyonel köle olmaya hazırım bence sanıyorum yani.
En son bi işten bahsettmiştim, tüküreyim ben böyle şirketin içine lan sikerler ne yarak olduğu belli değildi amk bunun dışında faydası oldu tabi ki bir sürü kapı açacak bu son iş ama şimdi dinlenme, soluklanma vakti.
Yine bana ev, yine bana kafa yemeler. Olum benim kaderim bu evde çürümek bu istanbulun dış semtlerinin birinde hayatı dikizlemek ama inanıyorum bir gün gözümün olduğu herşeye sahip olcam. buradan varoş edebiyatı yapmıyorum sadece hırs benim ki...
İtiraf etmem gerekirse, çalıştığım şirkette içime sinmeyen şey oraya ait hissetmiyordum. Onlar gibi değildim,bu dışarıdan fark edilmiyor ama ben bunun farkındaydım. Onlar mutluydu yada sıradan, normallerde dizleri benim kadar kanamamıştı. Sevdikleri, sevenleri vardı ve bunun bedel ödemek, yıkımlar yaşamak, kendi hayatlarından çalmak zorunda değiller.
Hayatların da başarıyı yakalamışlar, buna vakit ayırabilmişler. Baskılar, duygusal bulantılar onları boğmamış.
Tabi bi ki histerik davrandığımın farkındayım, bunu da yaşayarak atlatmam gerekiyor sanırım.
Biliyorum, her şey güzel olacak :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder