29 Temmuz 2015 Çarşamba

Rüyada mıyım ?

 
Yeni boş bir gece, ben eskiyim dünle bugünü ayırt edemeyecek kadar kapalıyım, gömülmüşüm kendime. Nerden aklıma geldi bilmiyorum, Karşı pencere filmindeki bir kaç sahneyi izledim. Davide'nin yazdığı mektubu okudum. Kendime neden tekrar bunu hatırlattım bilmiyorum, sanırım gördüğüm bir rüyayı hatırlamam geldi aklıma. Kendimle ilgili hep aynı kapıya çıkan rüyayı görürüm genelde ama bu diğerlerinden farklıydı. Ege'li ile aynı yatakta sarılıyorduk birbirimize bakıp gülümseyip ''bak ben sana demedim mi ikimiz için en iyisini yaptım, şimdi birlikteyiz'' diyor, bende ''Zaman çok zor geçti çok yıprandık, çok canımız yandı ama bak artık birlikteyiz, eski günlerdeki gibi sarılıyoruz sen ensemden saçlarımı kokluyorsun. Senden ayrıyken güçlü olmayı öğrendim, yalnız kaldım. YALNIZ KALMAK İNSANI ÇOK GÜÇLÜ YAPIYOR AMA YALNIZ KALMAK ÇOK ZOR'' diyorum ve uyandım. Gün içinde kafama takıldı rüya, yaşananlar ve rüya gerçek gibiydi, ben bunlarla boğuşurken telefonuma mesaj geldi. ''İstanbuldayım, kahve içelim'' tamam dedim. buluştuk hepsi aynı güne denk gelmesi Allahın benim için yazdığı bi senaryo sanırım, çabasından dolayı kutlarım onu, buluştuk konuştuk. Ben yalnızdım, güçlüydüm yada sarsılmazdım çünkü kaskatıydım. Herhangi bir sonuca varamadık, bunu yazarken de bir harmanım bu akşam kafasından dolayı yazdım. Aklımda çınlıyor o cümle ''YALNIZ KALMAK İNSANI ÇOK GÜÇLÜ YAPIYOR AMA YALNIZ KALMAK ÇOK ZOR'' rüyadayken kendimi hissettiklerimi bu kadar iyi anlatmış olmama şaşırıyorum, hangisi rüya gözü açık yaşadığım mı ? yoksa gözüm kapalı kalbimden ne geçtiğini söylemek istediğim adama sakince söylerken mi?

28 Temmuz 2015 Salı

ÖTEKİYİZ !!!

Kafam o kadar karışık, o kadar çok şey aklımdan geçiyor ki aklımdan bağırarak konuşuyorum. Konuştuğum zaman sesim içime kaçıyor, ben ki yalandan ağlamanın gücünü keşfettim bu ara ama şu an üzüntümü, hayal kırıklığımı gizleyemiyorum. Bizlerin kimseye güvenemeyeceğimizi bilirdim, bunu kabul ettim ama hiç kimseye güvenemeyeceğimizi görmek, o kadar koydu ki anlatamam...
Üniversiteden iki arkadaşıma güvenmiştim. Biri kızıl kafa, biri de uzun kafa diye iki arkadaşım, bunlara söyledim gay olduğumu, saolsun kızıl kafa arada error verse de pişman etmedi beni (aslında o da marjinal biri) diğer uzun kafa, asıl beni sırtımdan vuran uzun kafa oldu. Bugün sevgilisinden ayrıldı mal, ayrılma şekli şöyle; uzun kafanın ana babası çocuğun elinden tutup, kızın iş yerine gitmişler, anası babası ''çocuğumuzun dersleri kötü ayrılacaksınız'' diye kızı rezil bi duruma düşürmüşler. Çocuk okulu uzattı, kız bölümü derece ile yarım dönem erken bitirdi diyim siz anlayın.
Bu uzun kafanın bide çocukluk arkadaşı var, hiç sevmiyorum çocuğu tam bir mal. Ulan harbi bazı insanlar yemek, içmek ve sıçmak için dünyaya geliyor. Ne kendine bir şey katıyor ne de etrafına bi yararı olmuyor ve bu insanlar çoğunluk olunca, bizim gibilere zararları oluyor. Çocuğu sevmiyorum bakışları bile beni rahatsız ediyor, sürekli sevgilisiyle mal, sevgilisinin hayatı da kurabiye kalıbı üzerine kurulu tiplerden. Çocuk yumuşaklığımı görse saldırırdı şimdiye kadar, zerre cesaret edemez. Aramızda büyük fark var, ezik hissediyor kendini. Mecburum öyle insanlara karşı tepeden bakmaya. kendisi de demiş ''kibirli'' diye, ulan pezevenk, ben kendime ne değer kattıysam. Sen ve senin gibi aşağılıklardan üstün olmak için yaptım. Bu mal gibiler yüzünden, bizler hala ortaçağ dünyası şartlarında sıkışıp, yaşam mücadelesi veriyoruz. Uzun kafa ve sevgilisi ile birlikte pride gittik, abi bir insan bu kadar mı iyi gizler homofobik olduğunu. Bende rahat durmadım, hele bunun çocukluk arkadaşına karşı özellikle. Babadan bozma, MHP kafası yaşayan tipler bunlar. Çocukla oturduğumuz da tabularını, normlarını öle bir sarstım ki pezevenk arkamdan ''bu çocuk fena dayak yiyecek bi gün '' demiş. ''lan it ben senin gibi namussuzlara kendimi ve sevdiklerimi ezdirmemek için bileğimi kuvvetlendirdim, ne dayaklar yedim, ne kadar ezildim böyle öğrendim adam olmayı'' bir kızdan öğrendim. Kimsenin yüzüne söyleyemediğimi, arkasından söylememeyi. Sen adamsan kampüste bana selam vereceğine, gerçek düşüncelerini yüzüme söyle ama yemez... 
Bu kadar büyük tepki gösteriyorum çünkü; Bunun gibi pezevenkler yüzünden, sevdiğim adamla mutlu olamadık. Bizlerin savaşçı olması gerekiyor, ancak mücadeleyi kazanmamız için yoksa, cehennem bu dünya. Allahtan değil kuldan geliyor bu kader. Her şey yolunda gitseydi, sevdiğim adamla ege'de çiftlik evimizi kiralamış, mutlu yaşıyor olabilecekken şimdi ki halime bakıyorum, acıyorum. Bizden sonra geleceklere iyi bir dünya bırakamayacağız. Kendimi sorumlu tutuyorum, bir şey yapamadık, mücadele edemiyoruz diye ama diğerleri, ateşi harlamaktan başka sikime yaramıyor... 
Uzun kafalı pezevenk, ailesini karşısına alamamışken. Ben sevdiğim için ailemi yanıma aldım. Kimse bana Allah'ın adaletinden bahsetmesin; tamam o çocuk cenneti yaşamıyor bu dünya'da ama açık ara farkla haksızlık yok mu?
 
 

15 Temmuz 2015 Çarşamba

Beş Sene Sonra Ebemin A... Görüyorum Kendimi

  
 
 
      İş görüşmelerinin klişe sorusudur, artık soran mal var mı bilmiyorum ama bana sorsalar kesin uzaklara dalar ''ulan 5 yıl sonra başıma neler gelir benim, pavyona düşmüş bile olabilirim yada sapık tarafından sikim kesilip, tavada ızgara yaptıktan sonra bana yedirmeye bile çalışır, psikopat ruh hastası yada böbreklerimi çalanlar, bana komisyon bile vermeden deniz kenarına atabilirler beni'' Allahım beni koru nolur bak bend zekat veririm karşılığında. Bana bunu sora mal İK'cıya ''canım tabiki beş yıl sonra koçla ile sabancıyı geçerim ben, buraların amına koyacam '' tarzında bişeyler sölerdim orası ayrı. Bugün bu soruyu kendime sorunca beş yıl geriye gidiyorum. Ben beş yıl önce ne yarak yiyordum ? madde madde anlatayım;
       
      - Üniversite sonuçları açıklanmıştı yada açıklanmasına az kalmıştı. İstediğim bölümü kazanamadım. (iyi ki kazanamamışım, okuduğum bölümü çok sevdim yata yata okudum aq) Stresten saçlarım dökülmüştü neredeyse, kafayı yiyordum lan.
   
   -   O zamanlar ilk aşkıma hala saplantılı halde aşıktım (şimdi sadece hüzünlendiriyor ama severim piçi çok şey öğrendim ondan) O dönem nasıl seviyordum onu aq sanki bir daha hiç aşık olmayacakmışım yada onda bulduklarımı başkasında bulamayacakmışım gibiydi alalhım sen beni koru.
      -   Ailemden nefret ediyor uzaklaşmak onlardan kurtulmak bayramda aile ziyareti  yapan klasik bekar genç olmak istiyordum.
 
     -   Toplu taşıma amıma koymuştu, yeter artık diyordum ağlıyordum ama bitmiyordu yine toplu taşıma tek ulaşım aracımdı. Nihat Hatipoğlun da bile böyle ibretlik allahın cezası hikaye olamazdı.
  
     - Artık her genç gibi sosyal bir hayat istiyordum, kozmopolit ortamlar, goygoyun gırla olduğu arkadaş grupları, alkol eşliğinde müzikli  geceler istiyordum. Benim hakkım değil mi lan.
  
     - Bir bekar evim olsun kafam rahat olsun derdim bu kadar basit yalı mı istedim allahım neden bu kulunu mutlu etmedin? güne kahveyle başlayacağım, ruh halime göre toplayacağım, arkaşlarımı ağırlayacağım arada sex yapacağım yada sevgilimle kendi ev ortamımda romantik anlar yaşamak istedim çok mu lan. 
   
         5 YIL SONRA BUGÜN...
 
    - Tek dersten okul uzadı, hayatımın işine girecektim okul uzadı diye yalan oldu. 5 parasızım harbiden, 5 parasız maymun götü gibi kaldım ortada.
 
    -  Bir kez daha aşık oldum ama ilk aşkım bile masum kaldı bunun yanında aşkın en umutsuz en karanlık haliydi ilişkinin en büyük yıkılışını yaşadım ama yine ölmedim çok şükür ama aşkı bu sefer kimsenin erişemeyeceği bi yere koydum.
  
    -  Ailemden hala nefret ediyorum, aslında onlardan değil aile olamamızdan ve aile felaketlerinden nefret ediyorum. 5 yıl geçti hala kurtulamadım.
 
    -  Toplu taşımayı artık damardan alıyorum, metrobüsün gülü oldum. 5 sene boyunca 1 saat 45 dk lık yol gittim tabi okula gittiğimde gittim, genelde gitmemeyi seçtim zıbardım yattım.
 
    - Sosyal hayatım çay demlemek, türk dizilerini izlemek ve gıybetle geçti arada yaptık bişeyler tabi starbuckstan kahve alıp 6 saat ortam yapıp takıldık bunada şükür yarab.
 
   -   Bekar evi hayalim en piç olan hayalim oldu. Üniversite ilk yıllarım dolabım yoktu koltukta yattım, sonra odama geçtim ruh hastası abimle kaldım sonra felaketleri fırsata çevirdim odadan abimi şutladım ama oda bok gibiydi sonra 3. sınıfta odamı yenileme kararı aldım varımı yoğumu harcadım çok güzel bi odam oldu şimdi en azından bekar evi gibi odam var diyorum bunu bulamayanlarda var.
 
 
           Sonuç herşey çok iyi olmadı, herşey olduğundan daha kötü de olmadı. Kendimi yorgun, yaşlanmış hissediyorum değiştim bazı şeyleri değişterebilirdim. Hayal ediyorum, ümitleniyorum 5 yıl sonrası için yinede...
            5 yıl sonra artık her yaz başıma gelen felaketler yerine yurt dışı tatili planlamak istiyorum, güzel pazar kahvaltıları dolu dolu geçen güldüğüm bağrışma ile uyanmadığım haftasonları hayal ediyorum, arkadaşlarımla karnıma ağrılar girene kadar güldüğümü düşünmek istiyorum, hüzünlü bakmak yerine meraklı ve heyecanlı olmak istiyorum.
        
       Yazı boyunca parayı söz konusu bile etmedim. Para sadece araç, bunu biliyorum ve az para ile de bunlara sahip olabileceğimi biliyorum. (Allahım sen yinede çok para ver nolurrr) ve bu yazıyı sürtük kırmızı kafa ve aramızda görünmeyen bi bağ olan arkadaşıma armağan ediyorum ''lan 5 yıl sonra durumu masaya yatıralım ben unutursam sen hatırla!!! akıllı ol... !!!

14 Temmuz 2015 Salı

Şimdi Yıkıldım İşte


 
 Hani bitane caps vardı. Yıkılmadım ayaktayım, yıkılmadım diz çöktüm falan diyordu en sonun yıkılıyordu, işte o sikik durumdayım. Ben okuldan atılmış (sonra geri aldılar tabi) sınıfta kalmış, kafasına estikçe okulu bırakmış, 5 senedir okula uğramamış biriyim, bunu yaşamış hayal kırıklığı ve acıya şerbetli olmam bile kurtarmadı beni, yüz üstü çakılmanın verdiği acıya ''yok yeaa bişe olmadı ki  aq'' diyemedim. Annnem ölse bu kadar üzülmezdim, kurtuldu der geçerdim. İçim yanıyor resmen lan tam okul bitti kurtuldum derken, tam millet işsizlikten kırılırken ben iyi bir iş buldum derken bütler de bile 5 ders verdikten sonra 1 tane derse okul uzadı ''tek ders sınavı var yeaa'' diyen ukalalar kesin sesinizi benim de kafam çalışıyor o kadar ama bizim okulda tek ders sınavı yaz okulundan önce. Kafayı yiyorum, biliyorum 6 ay aslında geçer 5 sene 1825 gün saydım 6 ay koyar mı diyorum ama tam cennetin kapısından döndüm o koyuyor. Kendimi rahatlatmıştım, tüm duvarları aşıcaktım parasızlık, öğrencilik, aile kavgaları, bu boktan ev, boş geçen zamanlar bitmişti tam sonuna gelmişken uzatmalara kalmak bu. Direncimi bıraktım nefesimi tutmuştum bu zamana kadar şimdi tekrar başa dönmüş gibiyim daha da kötüsü artık kredim de kesildi gelsin baba ile uykusuz her gece bu boktan evde kavga dolu saatler. ulan bu kadar bokluk para yüzünden insanlar yüzünden birazda benim kafasızlığım yüzünden, kabul ediyorum daha iyisini yapabilirdim ama hem kendimle savaşıp barışıp hem dünya yı anlayıp hemde gerçek dünyada başarılı olmak benim için zordu sanırım.
Dünden beri herseye kocaman BİLMİYORUM cevabını veriyorum. Allahım kaderimi yazarken hangi senaryodan esinlendin harbi yeter artık güzel bi yerlere güzel bi final yaz artık yada en azından güzel bi bölüm sonu olsun öyle kafana göre mahşerdeki reyting uğruna harcama beni. Bu arada kızıl kafa aşifte bi arkadaşım vardı ya o teselli etti beni ikimizin gördüğü şeyi  başkaları görmediği için anlamıyorlar neden muhabbetimizin kesilmediğini çünkü biz aynı yerden kanıyorum aynı gözle bakıyoruz yada sadece kötü gün dostuyuz neyse bilmiyorum.
Bu saatten sona bana düşen 1 kilo çekirdek alıp balkondan dışarıyı seyretmek...

1 Temmuz 2015 Çarşamba

Gay Cumhuriyeti

 
 
     Uzun zaman geçti, tembellik yapmaktan yazmadım... o değilde oturduğum yerden bile yazacak şeyler çıkıyor ona şaşırıyorum. Bu hafta paso gay aktivist yanım fırladı ortaya, ilk önce Boston Eşcinsel Erkek Korosunu dinlemeye Boğaziçi Üni. ye gittim yazının başlığıda ordan geliyor. Neden cumhuriyet dedim ? Çünkü ilk defa benim gibi olan bir sürü insanın arasındaydım. Özgürlük mü desem, rahatlamak mı yada yalnız olmadığımı görmek mutlu etti beni sanırım. Boğaziçi Üni. ye ilk kez gittim, ortam feci ulan ben niye adam gibi çalışıp burayı kazanmadım diye kafayı yedim ''Allahım sen böyle güzellikleri garu kuluna neden nasip etmezsin'' diye gökyüzüne baktım oofffff çektim. Aslında ilk kez gaylerle ve kendimi saklamadan aynı ortam olduğum yer değil, barlara gidiyorum yada arkadaşlarla evde ortamda oldum ama bu başka, bir kere gece yarısı değil, güneş hepimizi aydınlatıyor, saklanmıyoruz sonra en public yerdeyiz yani üniversite boru mu ?  bide bu konserin benim için başka anlamı da vardı. Benim yıllar önce egeli ile tanışmadan flört ettiğim doktor biri vardı, egeli bundan ölümüne tiksinir, nefret eder, bulsa kafasını tekmelicek hala sorar onla konuşuyor musun diye o derece. Konsere bu doktor ile gittik, aklımca Egeliyi cezalandırıyorum ulan bide yıllar geçince her şey nasıl değişiyor. Ben bu doktorla neden flört etmişim ve neden kötü yanlarını görmemişim yada doktor olması, salon adamı olması mı gözümü boyadı. Adamı görsen nasıl ince biri, entelektüel ama iş bilirde bir tip bide yatakta nereye dokunması gerektiğini çok iyi biliyor bunu hatırlıyorum ama adam bildiğin tipsizmiş, bugün olsa dönüp bakmazdım. Sevmediğim şeylerin başında pintilik var. Bu adamı pinti olarak hatırlamazdım, resmen pinti gavat!!! en tiksindiğim tiplerdir pintiler, çuvalla para kazanıyor amcık ''o kadar zaman sonra buluştuk sana yemek ısmarlıyım güzel bi yemek yiyelim'' dedi, gittik kampüste yemek yedik, sikko bişeydi aslında lezzetliydi ama pezevenk koskoca doktorsun sen 8 liralık yemek görünce neden gözlerin kalp kalp oluyor amın oğlu. Sen böle değildin ne yaptılar sana, gavat en sevmediğim ikinci şeyi de yaptı. Sex i garantilemeye çalıştı. Tiksinirim bundan, la oğlum sen mal mısın? zaten zamanında girdik yatağa utangaçlık kalmamış, ''gece bende kalacakmısın'' ne demek hele sen bi giriş yap, bi iş at ortamı ısıt niye beni seçmeye zorluyorsun, zaten benim kafa başka yerde. Aklımda fır fır şey dönüyor ''birlikte foto çekilelim de egelinin götüne sokayım'' zaten adamla buluşma nedenim bu, sex falan hikaye...
Bana biri akıl versin dicem de ilk aklıma gelen sarışın kankam o da ''aynı hatayı defalarca yapıyorsun ne halin varsa gör'' dicek aşifte. Bende ki kısmete bak adamla barışır gibi olduk, planları yaptık yine yaptı yapacağını. Bişey sorucam size ''BEN HEP YALNIZ MI KALICAM???'' 
  NOT: tabiki pride a katıldım, onuda yazıcam akıllı olun sikerim.